Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Ahmet TURGUT, Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Ahmet TURGUT, Bursa
  • ANASAYFA
  • PRATİK BİLGİLER
  • HİZMETLERİMİZ
  • İLETİŞİM
Menü
  • ANASAYFA
  • PRATİK BİLGİLER
  • HİZMETLERİMİZ
  • İLETİŞİM
Ana Sayfa Vergi Kanunları Tam Mükellef / Dar Mükellef Ayrımı
Tam Mükellef / Dar Mükellef Ayrımı

Tam Mükellef / Dar Mükellef Ayrımı

Tarih: 7 Ağustos 2017Kategori: Vergi Kanunları
Yazdır E-posta

Gelir vergisinde, tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet olmak üzere iki çeşit yü­kümlülük vardır. Bu iki grubun vergilendirme rejiminde farklılıklar bulunmaktadır.

Tam mükelleflerin hem Türkiye’de hem de Türkiye dışında elde ettikleri gelir­ler dar mükelleflerin ise sadece Türkiye’de elde ettikleri gelirler vergileme kapsa­mına alınmıştır. Dar mükelleflerin yurt dışı kazançları ile ilgilenilmemektedir. Za­ten bu kazançlar, esas olarak dar mükelleflerin ikametgahlarının bulunduğu ülke tarafından vergilendirilmektedir.

Sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları vergiye tabi olan dar mükelleflerin vergilendirme rejimi, bazı noktalarda, tam mükelleflere göre farklılık arz etmektedir.

Kimlerin tam mükellef sayılacağı konusunda iki ölçü göz önünde bulundurul­muştur. Bunlardan birincisi ikametgâh, İkincisi ise tabiiyettir.

İkamet­gah ilkesi, bu konuda temel ilke olarak alınmıştır. Tabiiyet esası ise sadece GVK 3. mad­denin 2. bendinde sayılan durumlarda geçerli olmaktadır.

İkametgâh ölçüsüne göre, Türkiye’de yerleşmiş olanlar tam mükellef olarak kabul edilirler. Kimlerin Türkiye’de yerleşmiş sayılacağı ise GVK’nın 4. maddesinde açık­lanmıştır. Bunlar:

1 – İkametgâhı Türkiye’de bulunanlar (İkametgâh, Medeni Kanun’un 19. ve iz­leyen maddelerinde yazılı olan yerlerdir) ve

2- Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlardır. Bu altı aylık sürenin hesabında, geçici ayrılmalar oturma süresini kesmemektedir. Örneğin, Türkiye’ye çalışmaya gelen yabancı uyruklu bir kişinin, gerek iş ve gerekse tatil nedeniyle zaman zaman ülkesine gidip gelmesi sü­reyi kesmemektedir.

Buna karşılık GVK m. 5’de, ülkede 6 aydan fazla kalsalar da Türkiye’de yerleş­miş sayılmayacakları dolayısıyla tam mükellef olmayacakları öngörülen bazı kişiler sayılmıştır: Bunlar ise

  • Belli ve geçici bir görev veya iş için Türkiye’ye gelen; iş, ilim ve fen adam­ları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil, tedavi, istirahat veya seyahat amacıyla ge­lenler,
  • Tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan nedenlerle Türki­ye’de alıkonulmuş veya kalmış olanlar.

Tabiiyeti dikkate alınarak tam mükellef kabul edilenler ise  GVK’nin 3. maddesinin 2. bendinde sayılmışlardır. Bu bende göre, resmi daire ve müesseselere veya merke­zi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup, bunların işleri dolayı­sıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları tam mükellef olarak vergi­lendirileceklerdir. Örneğin, bir Türk bankasının Roma şubesinde veya çalışan elemanlar, bu bende göre tam mükellef ola­rak vergiye tabi olacaklardır. Aynı bendin parantez içi hükmünde, burada sayılan Türk vatandaşlarının elde ettikleri gelirler için yurt dışında vergi ödemeleri halinde, bu gelirlerin ayrıca Tür­kiye’de vergilendirilmeyeceği öngörülmüştür. Bu hüküm çifte vergilendirmenin önlenmesi amacıyla konulmuştur.

Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler” dar mükellef olarak gelir vergisine tabi tutulmaktadır. Bu kişiler, Türkiye’de yerleşmiş olmamalarına rağ­men gelir elde etmektedirler.

Dar mükellefler, genellikle yabancı uyruklu olan kişilerdir. Ancak yabancı uy­ruklu kişilerin, tam mükellef olmaları olasılığının da bulunduğu unutulmamalıdır. Örneğin, Alman vatandaşlığında olmasına rağmen Türkiye’de yerleşmiş ve ticaret­le uğraşan bir yabancı, tam mükelleflerle ilgili kurallara tabi olacak ve tam mükel­lef olarak vergi ödeyecektir.

Bu arada “çalışma veya oturma izni alarak, altı aydan fazla bir süredir yurt dı­şında yaşayan Türk vatandaşlarının da Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar yükümlülük esasına göre vergilendirilmesi” ilkesi benimsenmiştir.

Bu düzenleme gereğince, Türkiye’de ikametgâhı olan ve yurt dışında çalışan Türk işçileri, orada sağladıkları geliri Türkiye’de beyan etmedikleri gibi, Türkiye’de sağladıkları bazı gelirleri beyan etme yükümlülüğünden de kurtarılmış olmaktadır­lar. Bu kişilerden kesin dönüş yaparak Türkiye’ye yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye’de oturanlar ise tam yükümlülük esa­sında vergiye tabi olacaklardır.

Yapılan açıklamalar tam mükellef-dar mükellef ayırımında esas alınan temel kriterin tabiiyet kriteri değil “Türkiye’de yerleşme” kriteri olduğunu göstermekte­dir. Buna göre “Türkiye’de yerleşmiş olanlar” (5. maddede açıklananlar hariç) Türk tabiiyetinde olsun olmasın tam mükelleftir. “Türkiye dışında yerleşmiş olanlar” ise (m. 3 b. 2’de açıklananlar hariç) dar mükelleftirler

Etiketler: dar mükellefdar mükellef vergilendirmetam mükelleftam mükellef vergilendirme
Paylaş 0
Tweetle
Paylaş
Paylaş
  • Tam Mükellef / Dar Mükellef Ayrımı
    Önceki

    Öğrencilere Verilecek Devlet Desteği Yeniden Belirlendi

  • Tam Mükellef / Dar Mükellef Ayrımı
    Sonraki

    Ticari Kazancın Basit Usulde Tespiti

Kategoriler

  • İş ve Sosyal Güvenlik
  • Manşet
  • Mevzuat Değişikliği
  • Muhasebe
  • Teşvikler
  • Ticaret Kanunu
  • Vergi Kanunları

MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ

Dahilde İşleme İzinlerine İlişkin Ek Süre
Dahilde İşleme İzinlerine İlişkin Ek Süre

Dahilde İşleme İzinlerine İlişkin Ek Süre

28 Kasım 2019
Mesleki Yeterlilik Belgesi Zorunluluğuna Yeni Meslekler Eklendi
Mesleki Yeterlilik Belgesi Zorunluluğuna Yeni Meslekler Eklendi

Mesleki Yeterlilik Belgesi Zorunluluğuna Yeni Meslekler Eklendi

3 Ekim 2019
Kamu Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranı Yüzde 2 Olarak Belirlendi
Kamu Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranı Yüzde 2 Olarak Belirlendi

Kamu Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranı Yüzde 2 Olarak Belirlendi

3 Ekim 2019
Bazı Alanlardaki Avukatlık Hizmetlerinde Katma Değer Vergisi (KDV) Oranı Düşürüldü
Bazı Alanlardaki Avukatlık Hizmetlerinde Katma Değer Vergisi (KDV) Oranı Düşürüldü

Bazı Alanlardaki Avukatlık Hizmetlerinde Katma Değer Vergisi (KDV) Oranı Düşürüldü

3 Ekim 2019
Kamu Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranı Yüzde 2,5 Olarak Belirlendi
Kamu Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranı Yüzde 2,5 Olarak Belirlendi

Kamu Alacakları İçin Uygulanan Gecikme Zammı Oranı Yüzde 2,5 Olarak Belirlendi

1 Temmuz 2019

  • ANASAYFA
  • İLETİŞİM
  • GAZETELER