4369 sayılı Kanun’a kadar, basit usul yerine götürü usul uygulaması yürürlükte idi. 1.1.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4369 sayılı Kanun’la, götürü usul yerine basit usul uygulamasına geçilmiştir.
Bu değişiklik, isim değişikliği yanında bu grupta yer alan mükelleflerin vergilendirme rejimi açısından da önemli yenilikler getirmiştir.
Basit usul; geliri sınırlı bakkal, kasap gibi küçük ticaret erbabıyla, tamirci, terzi gibi küçük sanat erbabı için getirilen bir uygulamadır.
Ayrıca, şehir içinde taşımacılık faaliyetinde bulunan taksici, dolmuşçu gibi bazı hizmet işletmelerinin de bu grupta vergilendirildiği görülmektedir.
Basit Usulden Yararlanamayan Meslek ve Ticaret Erbabı
Bazı konularda faaliyet gösterenlerin basit usulden yararlanması yolu kapatılmıştır. Bu konular GVK’nın 51. maddesinde sayılmış olup, bunlara aşağıdaki örnekler verilebilir.
- Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları (Buna karşılık, adi şirket şeklinde faaliyette bulunan işletme basit usule tabi olabilir. Bunun için Kanun’un 47 ve 48. maddesinde yazılı şartların, ortakların her biri için ayrı ayrı karşılanması gerekmektedir),
- Sarraflar,
- Her türlü ilan ve reklam işiyle uğraşanlar,
- Gayrimenkul alım satımı ile uğraşanlar,
- Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar,
- Büyükşehir belediye sınırları içinde emtia alım satımı yapanlar.
Basit Usule Tabi Olmanın Şartları
Mükelleflerin basit usul uygulamasından yararlanabilmesi için, GVK madde 47 de yer alan genel şartları ve madde 48 yer alan özel şartları taşıması gerekir.
Basit usulden yararlanmanın genel şartları şunlardır
1 – Kendi işinde bilfiil çalışması veya bulunması (İş yerinde yardımcı işçi veya çırak çalıştırılması durumunda, kendi işinde bilfiil çalışma şartı ihlal edilmiş olmamaktadır).
2 – İş yeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması durumunda emsal kira bedelini, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde 6.500 TL, diğer yerlerde 4.300 TL aşmamak..
3 – Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olmamak.
gereklidir
Basit usulden yararlanmanın özel şartlar arasında ise şunlar yer alır
1 – Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 90.000 TL veya yıllık satışları tutarının 130.000 TL) aşmaması,
2 – Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 43.000 TL aşmaması,
3 – 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının 90.000 TL) aşmaması,
Basit usulde vergilenen mükellefler, yukarıda saydığımız şartları yıl içinde kaybederlerse, ertesi yıldan itibaren gerçek usule (işletme hesabı esasına) geçmek zorundadırlar. Bu şekilde gerçek usule geçirilen mükellefler, hiç bir şekilde basit usule dönemeyeceklerdir.
Daha önceden işletme hesabı esasında vergilendirilenlerin, basit usul şartlarını taşısalar bile bu usule geçmesi imkânı da bulunmamaktadır.
Basit Usulde Gelirin Tespiti
“Basit Usul” mükelleflerin, belge alma ve belge verme ödevleri vardır. Bu kişiler, alışlarında ve giderleri karşılığında belge alacaklar, satışlarında da belge vereceklerdir.
Ödeyecekleri vergi, yıl boyunca topladıkları bu belgeler üzerinden hesaplanacaktır. Bu belgeler üzerinden, gelir tespiti yapılacak ve bu geliri izleyen yılın Şubat ayında verecekleri beyannameleri üzerinde göstereceklerdir.
Bu mükelleflerin geçici vergi beyannamesi ve katma değer vergisi beyannamesi verme yükümlülükleri ise bulunmamaktadır.
Basit usulde ticari kazancın tespitini şu şekilde ifade edebiliriz:
Hasılat – (giderler + satılan emtianın alış bedeli).
Bu arada dönem sonu mal mevcudu hasılata; dönem başı mal mevcudu ise giderlere eklenmektedir.
Bu mükellefler açısından gelir tespit edilirken, bilanço ve işletme hesabı esasındaki mükellefler için geçerli olan;
- Amortisman,
- Değerleme,
- Karşılık ayırma gibi uygulamalar söz konusu olmamaktadır.
Bu gelir üzerinden, gelir vergisi tarifesine göre hesaplanan vergiyi, iki taksit halinde Şubat ve Haziran aylarında ödeyeceklerdir